Çok Fazla Şeker Yemenin Verdiği İşaretler Nelerdir?

Tadı güzel olan şeker, içine girdiği her şeye lezzet verir.

Çok Fazla Şeker Yemenin Verdiği İşaretler Nelerdir?

Tadı güzel olan şeker, içine girdiği her şeye lezzet verir.

Aç olduğumuzda sevdiğimiz tatlıların unutulmaz lezzetini yaşamaya bayılırız ancak masum bir zevk gibi görünen şey aslında çok miktarda tüketildiğinde birçok karmaşık sağlık sorununa neden olur. Şekerler besin değeri taşımaz, yalnızca sağlığa zarar veren ve kiloyu artıran kalori içerir. Başlıca şeker kaynakları şunlardır:

  • Alkolsüz içecekler
  • Şekerlemeler
  • Kek pasta ve çörekler
  • Kurabiyeler, bisküviler
  • Dondurma ve sütlü tatlıları
  • Meyve suları

Şekerden kaçınmak zordur ve çoğu kişi aslında ne kadar bağımlı olduğunu bile bilmez. Vücudunuzun size tatlı yiyeceklerden uzak durmanın zamanı geldiğini gösteren birçok işaret verir.

İşte vücudun verdiği işaretler:

  • Kas ve Eklem Ağrıları

Acı çektiğiniz için düzenli yürüyüşler, bahçe işleri yapamıyor musunuz? Vücudunuzun sizi içerideki iltihaplanma süreçleri ile ilgili bu şekilde uyarıyor olabilir. Beslenmedeki yüksek miktarda şekerden dolayı bağışıklık hücreleri gelişmiş glikasyon son ürünlerini veya bir glikoz molekülüne bağlı proteini parçalamaya çalışan enflamatuar habercileri kana salgılar. Ne kadar çok şeker yerseniz, daha gelişmiş glikasyon son ürünleri ortaya çıkar ve bu da döngüyü kırmak için daha fazla inflamatuar habercinin gönderilmesine neden olur. Bu biyokimyasal reaksiyon zinciri sonunda artrit, katarakt, kalp hastalığı, zayıf hafıza veya cilt buruşması ile sonuçlanabilir.

  • Tatlı Yeme İsteği

Şeker çok hızlı bir şekilde işlenir ve bir saat önce bir çörek yemiş olmanıza rağmen aç hissetmenizi sağlar. Beyin şekeri ödül gibi kabul etiği için ne kadar şeker tüketilirse o kadar fazlasını ister. Bu alışkanlık yapan kısır bir döngüdür Ayrıca şekeri yüksek olan besinler faydalı madde içermediğinden kişiyi doyurmaz. Aslında, şeker bağımlılık yapan uyuşturucular kullanılırken olduğu gibi dopamin salgılanmasına neden olur. Bir nörotransmitter olan dopamin, ödüllendirici bir olaya yanıt olarak sistemdeki nöronlar tarafından salınır. Dopamin kişileri iyi bir ruh halinde tutan ünlü bir kimyasaldır.

  • Enerji İniş Çıkışları

Vücuda enerji veren glikoz kanda uygun bir seviyede tutulmalıdır. Seviyedeki herhangi bir sapma gün boyunca enerji değişmelerine neden olur. Tatlı yediğinizde pankreas glikozu hücrelere göndermek için insülin salgılar. Döngü sona erdiğinde vücut daha fazla şeker istediği için enerji seviyesinde düşüş hissedilir. Enerji seviyesinin korunması için tatlılar ve sağlıksız atıştırmalıklar yemekten kaçınılmalıdır. Şeker yeme isteğini azaltmak için diyete daha fazla lif ve protein eklenmelidir. Lif ve proteinler yavaş sindirildiği için daha uzun süre tutar, kan şekeri seviyesinin hızla yükselip aynı hızla düşmesine neden olmaz. Yumurta ve yağsız tavuk gibi proteinler, meyveler, sebzeler ve tam tahıllı yiyecekler tercih edilmelidir.

  • Karamsarlık, Unutkanlık, Depresyon

Uyku eksikliği veya stres gibi unutkanlığı etkileyen birçok faktör vardır. Fakat şeker de bir suçludur. Beyin düzgün çalışmak için sürekli bir şeker kaynağına ihtiyaç duyar ancak fazla şeker tüketildiğinde gerçekleştiği gibi kan şekerinde hızlı bir yükseliş ve daha sonra keskin bir düşüş olmamalıdır. Şeker yemek kısa süreli bir enerji patlaması yaşatır. Daha sonra enerji düşer. Bu da kişiyi mızmız ve aksi yapar. Abur cuburlar damak zevkini tatmin edebilir ve kişiyi kısa vadede mutlu edebilir ancak uzun vadede ruh halini olumsuz etkiler. Çok sayıda çalışma depresyon ve yüksek şekerli diyet arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Yüksek şekerli bir diyet vücutta ve beyinde iltihaplanmaya yol açar. Bu depresyonu daha da artırır. Son zamanlarda yapılan bir araştırma klinik depresif hastalarda beyin iltihaplanmasının yüzde 30 daha yüksek olduğunu bulmuştur.

  • Cilt Sorunları

Çok fazla şeker yemek cilde zarar verebilir. Bir araştırma yüksek şekerli bir diyet ile akne şiddeti arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu araştırmada orta ya da şiddetli aknesi olan katılımcılar hafif aknesi olan veya hiç olmayan kişilere kıyasla daha yüksek bir şeker alımı bildirmiştir. Şekerli yiyecekler insülin seviyelerinin yükselmesine ve glikasyon işlemine veya şekerin protein moleküllerine bağlanmasına neden olur. Glikoz kana girer girmez sonunda iltihaplanma ve cilt sorunlarına neden olabilecek bir dizi karmaşık fizyolojik süreç başlatır. İnsülin artışı sonunda ciltteki yağ bezlerinin aktivitesini artırır ve inflamatuar süreçleri aktive eder. Bu, yüksek şekerli beslenmenin aknelerin artması ile ilişkili olduğu anlamına gelir. Eğer ciltte sorunlar varsa ve tıbbi tedavilerin hiçbiri yardımcı olmuyorsa suçlunun şeker olup olmadığı düşünülmeli, beslenme alışkanlıkları değiştirilmelidir. Şekeri hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerekmez ama daha az şeker içeren besinler tüketilebilir.

  • Tansiyon Yüksekliği

Kan basıncı 120/80 veya daha düşükse normal olarak kabul edilir. Yüksek şekerli bir diyet kan basıncının bu eşiğin üzerine çıkmasına sebep olabilir. Uzmanlar kan basıncının sağlıklı aralıklarda olması için şeker alımını sınırlandırmanın sodyum tüketimini azaltmaktan daha önemli olduğunu savunmaktadır.

  • Kolesterolün Yüksekliği

Fazla şeker tüketildiğinin bir işareti de kandaki yağ seviyelerinin artmış olmasıdır. Aşırı miktarda şeker vücudun iyi kolesterolünü (HDL) azaltır, kötü kolesterolünü (LDL) artırır. Şekerin kolesterolü ve kan yağlarını etkileme mekanizması tam olarak anlaşılmasa da araştırmacılar fruktozun vücudu trigliseritler ve LDL kolesterol oluşturmak için teşvik edebileceğini öne sürmektedir. Doktorunuz kolesterol seviyenizden endişe ediyorsa kolesterolü düşürmek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri şekeri azaltmaktır.

  • Kilo Alımı

Pantolonunuzun bel çevresinin daha sıkı hissedilmesi hiç hoş değildir. Bir hafta önce yediğiniz çikolatalı kek bu kadar kötü bir şekilde geri tepebilir. Şekeri fazla kaçırmanın en belirgin işaretlerinden biri biraz kilo almaktır. Şekerli yiyecek ve içecekler yüksek oranda şeker içerse de tam tokluk vermez ama fazla kalori alınmasına neden olur. Alınan fazla kaloriler harcanmazsa yağa dönüşerek depolanır ve kilo alınır. Atıştırmalıklar ve tatlılar genellikle kilolarınızı göbeğinizde depolar. Yüksek seviyede şeker başka yerlerden ziyade fazla yağı karnınızda depolayan insülin üretimini arttırır. Şekerli meyve suyu, kola gibi içecekler yerine su, şekersiz süt, kahve ve çay içilerek alınan basit şeker miktarı azaltılabilir

  • Diş Çürümesi

Tatlı yiyecekler tartışmasız oyukların ve diş çürüklerinin oluşumunu teşvik eder. Şekerler, mısır gevrekleri gibi farklı yiyecekler dişlerin arasında ulaşılması zor olan yerlerde sıkışarak çürüme sürecini hızlandırır. Dişleri çürüten şey aslında doğrudan şeker değil yedikten sonra dişlerde kalan yiyecek kalıntılarıdır. Düzgün fırçalanmazsa yiyecek artıkları dişlerde plak birikimine neden olur. Plaklar dişin sert yüzeyini aşındırarak küçük

delikler oluşturur. Doğru ağız hijyeni dişleri korur. Anahtar dişleri sağlıklı tutmaya yardımcı olan besinler tüketmek ve yemeklerden sonra fırçalamaktır. Beslenmedeki şeker ilaveleri yavaş yavaş kesilebilir ve her hafta bir tatlı diyetten çıkarılabilir.

  • Yüksek Şeker Toleransı

Her gün çok fazla tatlı yediğinizde, tat alma duyuları aynı tatlılık seviyesine alışır ve artık eskiden olduğu gibi cevap vermez, bir besini tatlı hissetmek için daha fazla şekere ihtiyaç duyar. Hiçbir şey size tatlı gelmiyorsa rafine şeker ve tatlı şuruplar gibi ekstra şekerli katkı maddelerinin tüketimi azaltılmalı ve dengeli bir beslenmeye geçilmelidir.

  • Soğuk Algınlığı ve Gribe Sık Yakalanmak

Şeker yiyecek veya içecekleri fazla tüketmek hasta olduğunuzda bağışıklık sistemi hücrelerinin bakterilere saldırmasını önler. Gribe karşı savaşması gereken C vitamininin kimyasal yapısı glikoza çok benzer. Bağışıklık sistemi bakterilere karşı savaşırken C vitamini ile çalışmak yerine sıfır güce sahip glikozu alır. Hastalıkla savaşmak yerine bağışıklık sistemi bundan zarar görür. Böyle bir senaryoyu önlemek için soğuk algınlığı veya grip riski altında iken tatlı azaltılmalı, C ve E vitaminleri ile beta-karoten ve çinko bakımından zengin meyve ve sebzeler daha fazla tüketilmelidir.

  • Şişkinlik Hissi

Şişkinlik ve ağrılı gaz şikayetleri ile diğer sindirim rahatsızlıkları farklı yiyeceklerden kaynaklanabilir. Çok fazla şeker yemek bu nedenlerden biridir. Şişkinlik yediğiniz ve sindirmeye çalıştığınız şeyle doğrudan bağlantılıdır. İnce bağırsakta kötü bir şekilde emilirse şekerler genellikle gaz üreten bir bakteri gibi davrandığı kalın bağırsağa girer. Fazla şeker karnınızda rahatsızlık yaratacağı için tatlandırıcılar, diyet kola ve atıştırmalıklardan kaçınılmalıdır. Diyet yiyeceklerin bir kısmı şeker alkolleriyle doludur.

Şekerin Ne Kadarı Fazladır?

Şeker tartışılmaz olarak lezzetlidir, herkes tarafından çok sevilir ama fazla yemek çok zararlı sonuçlar doğurabilir. Yukarıda belirtilen işaretlere dikkat edilmeli ve günlük şeker alımı azaltılmaya çalışılmalıdır.

Dünya Sağlık Örgütü ideal olarak gün içinde ihtiyaç duyulan kalorilerin sadece yüzde 5’inin basit şekerlerden gelmesi gerektiğini bildirmektedir. Bu, günde yaklaşık 6 çay kaşığı şekere karşılık gelir. Amerikan Kalp Derneği’ne göre erkekler 35 gramdan, kadınlar 20 gramdan fazla şeker almamalıdır. Gün boyunca tüketilen sebzeler, meyveler ve şeker ilaveli başka besinler şeker ihtiyacını karşılamaktadır. Bir bardak portakal suyunda günlük ihtiyacının % 60-70’ini karşılayacak miktarda şeker bulunur. Hazır meyve sularındaki şeker miktarı çok fazladır. Çaya ilave edilen şekerden başka ekmek, poğaça, simit gibi yiyeceklerin de şeker içerdiği unutulmamalıdır. Şekeri kesmek zor olabilir çünkü şeker tahıl, yoğurt gibi sağlıklı görünen gıdalarda bile bulunur. Satın alınan yiyecek paketlerindeki içerik etiketleri okunmalı, paketlenmiş gıda alımı azaltılmalıdır. Şeker meyve, sebze, kuruyemiş veya tahıl gibi doğal ürünlerden alınmalıdır.

Çok Fazla Şeker Yemenin Verdiği İşaretler Nelerdir? içeriği, 16 Nisan 2019 tarihinde biantep.com sitesinin Yaşam bölümüne eklenmiştir.

DEĞERLENDİRME 3.0

İçeriği Nasıl Buldunuz?

Captcha